Sitemize destek vermek için aşağıdaki kodları sitenizin ana sayfasında uygun bir yere yapıştırabilirsiniz.

26 Kasım 2007 Pazartesi

SEO Analiz

SEO Analiz Aracı sitenize ait pekçok kriteri sofistike bir algoritma ile degerlendirerek, sitenizin nekadar arama motoru dostu oldugunu ve eger varsa eksiklerinizi nasil giderebileceginizi, düzeltmek için neler yapabilecegizi gösteren güzel bir araç.

Anahtar kelime (keywords):

Eğer ki SEO ile ilgileniyorsanız anahtar kelime seçimi arama motorlarındaki sıralamalardaki yeriniz için önemlidir.HTML kodunda ise ilk sıralarda yer almalıdır.Arama Motorları için anahtar kelimeler sitenin yerine geçer yani siteyi temsil eden sözcüklerdir.Örümcekler yukarıdan aşşağıya doğru okuduğu için sayfayı dolaşırken ilk önce sol tarafı okuyacaktır ve daha sonra sitenin içeriğine geçecektir.Bu nedenle anahtar kelimeler sol tarafa yazılmış olursa örümceğin gereksinimi hemen karşılanmış olur.Site içinde anahtar kelimeleri ard arda kullanmak arama motorları tarafından spam olarak algılanacağı için site içinde eşit dağıtılmasında fayda olacaktır.

Anahtar kelimelerinin belirlenmesi çok önemli bir adımdır.

* Kullanıcıların sitelerin içerik bilgilerini bulmak için en çok hangi kelimelerle arattığını bilmek gerekir.
* Kullanıcıların internet sayfalarını bulmak için en çok hangi kelime gruplarını ve kelime kalıplarını kullandıklarını bilmek gerekir.
* Diğer sitelerin kendilerini hangi kelimelere göre optimize ettiğini bilmek gerekir.

Sayfa içindeki metinlerde anahtar kelimelerin eş anlamlı kelimelerini aralarda kullanmak faydalı olacaktır.Bu kelimelerle aranıldığında listelerin en üst kısımlarında yer alması büyük olasılıktır.Sayfa isimlerinde, site içi klasör isimlerinde, kullanılan domainin isimlerinde, anahtar kelimelere yer vermek çok iyi olacaktır.

Kaynak : SEO Türkiye

24 Kasım 2007 Cumartesi

Yarışma durumu

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışmasında müthiş sona doğru yaklaşırken google indexlemeye devam ediyor.. uzun bi aradan sonra ikinci sayfada yerimi almış bulunuyorum biraz backlink kasmanın zamanı geldi sanırım bazı işlerim den dolayı bugün ilgilenemicem ama yarın tüm günümü buraya ayırmayı düşünüyorum.. Neyse şimdilik kolay gelsin herkese bol PR li günler.. (:

19 Kasım 2007 Pazartesi

Küresel ısınmayı durdurabilmek için yapabileceğimiz 10 basit katkı!

Küresel ısınmayı durdurmak için siz de birşeyler yapabilirsiniz. İşte, karbondioksit salınımını azaltmak için gerçekleştirebileceğiniz 10 basit katkı ve bunları yaptığınızda ne kadar karbondioksit tasarrufu sağlayabileceğinizin hesabı...



1- Ampulünüzü değiştirin: Standart akkor ampulünüzü tasarruf ampulü ile değiştirin, yılda 75 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayın.
2- Daha az araba kullanın: Her zamankinden daha sık yürüyün, bisiklet kullanın ve toplu taşıma araçlarından daha çok faydalanmaya özen gösterin. Araba kullanmadığınız her iki kilometre için 0.75 kg. karbondioksit tasarruf edeceksiniz.
3- Geri dönüşüme katkıda bulunun: Evinizden çıkan çöplerin sadece yarısını geri dönüştürerek yılda bin 200 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.
4- Lastiklerinizi kontrol edin: Düzgün şişirilmiş lastiklerle litre başına aldığınız yol yüzde 3 oranında artacaktır. Her 4 litre benzin tasarrufu, 10 kilo karbondioksiti atmosferimizden uzak tutar.
5- Daha az sıcak su kullanın: Suyu ısıtmak için çok fazla enerji gerekmektedir. Daha az su tüketen bir duş başlığı ile 175 kg., giysilerinizi soğuk ya da ılık suda yıkayarak da 250 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.
6- Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçının: Çöpünüzü yüzde 10 oranında azaltarak 600 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilirsiniz.
7- Su ısıtıcınızı ayarlayın: Isıtıcınızı kışın iki derece aşağı, yazın iki derece yukarı ayarlayın. Bu basit ayarlamayla yılda bin kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.
8- Bir ağaç dikin: Bir ağaç ömrü boyunca bir ton karbondioksit emer.
9- Çözümün parçası olun: Harekete geçmek ve daha fazla bilgi almak için 'www.iklimkrizi.net'i ziyaret edin.
10- Herkese anlatın: Küresel ısınmayla ilgili bildiklerinizi çevrenize anlatın.

Küresel ısınmanın farkında mıyız?

Küresel ısınma, dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artış için kullanılan bir terimdir. Bu olay son 50 yıldır iyice saptanabilir duruma gelmiş ve önem kazanmıştır.

Dünya'nın atmosfere yakın yüzeyinin ortalama sıcaklığı 20. yüzyılda 0.6 (± 0.2)°C artmıştır. İklim değişimi üzerindeki yaygın bilimsel görüş, "son 50 yılda sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde farkedilebilir etkiler oluşturduğu" yönündedir [1].

Küresel ısınmaya, atmosferde artan sera gazlarının neden olduğu düşünülmektedir. Karbondioksit, su buharı, metan gibi bazı gazların, güneşten gelen radyasyonun bir yandan dış uzaya yansımasını önleyerek ve diğer yandan da bu radyasyondaki ısıyı soğurarak yerkürenin fazlaca ısınmasına yol açtığı ileri sürülmektedir.

Su buharı, diğer sera gazlarından farklı olarak güneşten gelen radyasyonun şiddetine ve gezegenin ortalama ısısına göre sabit olan bağlı bir değişkendir. Dolayısıyla küresel ısınma konusunda pasif etkiye sahiptir. Ancak diğer sera gazları, yer yer bağımsız değişken olarak küresel ısınma üzerinde aktif bir etki yaratabilirler. Örneğin karbondioksit, yoğun volkanik etkinlik sonucu ya da insanlar tarafından fosil yakıtların yakılmasıyla yoğun olarak atmosfere salınabilir. Bu durum, gezegenin ortalama ısısından bağımsız olarak ortaya çıkabilen ve ortalama ısının artması sonucunu doğuran bir etken olarak işlev görür.

Bugün için bilim çevrelerinde küresel ısınmadan başat rolün atmosferde karbondioksit oranının artmasına bağlanmaktadır. Her ne kadar atmosferdeki karbondioksit,

yeşil bitkilerin fotosentez olayında,
karbondioksitin litosfer yüzeyinde suda çözünmesiyle,
atmosferden çekilmekte ise de, bu mekanizmaların kapasitesinin üzerinde karbondioksit salınımı, gezegen üzerinde sera etkisi yaratmaktadır.

Su buharı dışındaki sera gazları dolayısıyla gezegen yüzeyindeki ortalama ısının artması, buharlaşmanın artmasına yol açacaktır. Bu ise atmosferde daha fazla su buharı, yani bulut oluşmasına yol açar. Bulutlar, güneşten gelen radyasyonun bir bölümünü dış uzaya yansıtırken bir bölümünü soğurarak ısınırlar, bir bölümünü de yeryüzüne geçirirler. Litosfer ve hidrosfere ulaşan bu radyasyonun da bir bölümü soğurularak ısınmaya yol açarken bir bölümü dış uzaya yansır. Dış uzaya yansıyan radyasyon yeniden bulut kütlesi ile karşılaştığında, aynı olaylar yaşanır, yansıtılır, soğurulur, dış uzaya kaçar.

Bu mekanizma, su buharı dışındaki sera gazlarının atmosferde artması sonucu bulutların sera etkisini artırmakta, küresel ısınmaya yeni bir katkıya yol açmaktadır.

Kaynak: http://forum.istanbulxl.com

Küresel ısınmanın zararları ve yararları.

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması bize çok şey öğretti..buyrun bunlardan bir kaç tanesi :
Küresel ısınmanın bir yarar sağlayacağını sanmıyorum ama zararları var: Küresel ısınma Dünyanın derecesini yükseltiyor bunun sonunda kuraklık ve kaos ortaya çıkıyor.rnrnKüresel ısınma ile sıcaklıklar yükseliyor bunun sonunda Antartikadaki buzullar eriyor ve okyasnuz akıntılarını yok ediyor.Daha ayrıntılı istersen, akıntının adını unuttum ama... bu okyasun akıntısı denizdeki tuz oradanı nedeniyle bir döngü içinde.Tuzlu su yoğun oluyor ve çekiyor ve bu akıntı oluşuyor.Ama bu buzullar eriyince okyanustaki tuzluluk oranları düşüyor.Sonuç olarak akıntı yok olma noktasına geliyor.Bu akıntı çok önemlidir. Akıntı her yıl İngiltereye, İngilterede çalışan bütün nükleer santrallerden daha fazla enerji veriyor.rnrnGeçmişteki kayıtlarda bu akıntının kaybolduğu dönemlerin yaşandığı görülebilmekte bu akıntının bittiği zamanlarda Dünya yeni bir buzul devrine girmiş. Sonuç olarak küresel ısınmanın asıl sonucu bu tür okyanus akıntılarını yok ederek Dünyanın iklimini tamamen değiştirmesi ve küresel ısınmanın sonunda bir küresel soğuma yani buzul devri yaşamamız.rnrnKüresel ısınma en çok okyasus aracığılıyla zarar verecek nede olsa Dünya bir okyasus gezegeni (3/4). Küresel ısınma sonunda, inanılmaz yanardağ patlamaları, akıl almaz depremler, olmayacağına göre okyanustaki değişimler bize asıl darbeyi vuracak.Bu yüzden küresel bir şekilde ısınmamalıyız :)...

Kaynak : http://forum.istanbulxl.com

16 Kasım 2007 Cuma

Seo yarışması google sonuçları.

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması google da çığır açmış vaziyette google da www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması kelimesi ile yapılan arama sonuçlarında şu anda karsımıza çıkan sonuç "1,820,000 for www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması" bu muhteşem birşey son günlerde yarışma heyecanı iyice artmış durumda ben her ne kadar ilgilenemesem de arada yazıyorum işte. bu arada myrize birinciliği ele almış bende bugünden itibaren onu desteklemeye başlayacağım nede olsa hemşerim :P neyse şimdilik işime bakayım herkese kolay gelsin..

11 Kasım 2007 Pazar

Yarışma Durumu

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması devam ederken gittikçe büyük finale yaklaşıyoruz yaptığım seo çalışmaları sonuç vermeye başladı yeniden yarışmada yine ikinci sayfaya yükseldim.. seo çalışmalarım devam edicek..

9 Kasım 2007 Cuma

Küresel ısınma resimleri-2

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması







www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması









www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması
www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması

Küresel ısınma ve Mısır Çarşısı.

Dünyada son dönemlerin en çok tartışılan konularından biri olan küresel ısınma, firmaların gelecek planlarında radikal değişikliklere neden olurken, insanların günlük yaşımını da tahmin edilenden daha çok etkiliyor. Küresel ısınma nedeniyle kışlık malları elinde kalan İstanbul'daki Mısır Çarşısı esnafı tedirgin...

ENFLASYON İÇİN RİSK

Merkez Bankasının bile enflasyon riskleri arasında değerlendirdiği,
sektörlerin ağırlıklı olarak olumsuz etkilendiği küresel ısınmadan en fazla
etkilenen sektörlerin başında, mevsimsel ürün satan konfeksiyon ve hazır giyim sektörü geliyor.

MONT VE ÇİZMELER SATMIYOR

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Ali Murad Kızıltaş, mevsimlerin
kaymasının hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün planları ile hedeflerinde ciddi değişikliklere neden olduğunu söyledi.

Kızıltaş, ''Bu kış da bunu yoğun olarak yaşadık. Havaların güzel gitmesi
nedeniyle hafif ürünler, ince kazaklar ve ince montlar çok satarken, kalın
ürünlerde kalın montlarda ve çizmelerde ciddi bir satış sıkıntısı yaşandı.

Ayakkabıda ise bugüne kadar satmadığımız kadar çok ayakkabı sattık'' dedi.

Küresel ısınma nedeniyle birtakım ürünlerin karsız satıldığını ifade eden
Kızıltaş, mont ve çizmeler satılmadığı için de erken indirime gidildiğini
kaydetti.

Bu durumun sadece Türkiye'ye özgü olmadığını, tüm dünyada benzer bir
sıkıntının yaşandığını dile getiren Kızıltaş, ''Bu saatten sonra bu ürünleri
ihraç etme şansımız yok. Kimse yeni mal almaz. Herkes elindeki eski malı
bitirmeye çalışır. Ancak indirimlerle bu mal temizlenerek yeni mala yer açılmaya çalışılacak'' değerlendirmesinde bulundu.

Kızıltaş, mevsimlerin kaymaya başlamasının kendilerini ciddi olarak rahatsız ettiğini, önümüzdeki yaz benzer bir sıkıntı yaşanması durumunda sektörün bundan büyük zarar göreceğini ifade ederek, gelecek kış planlamasının mutlaka bu seneki gelişmelere göre yapılacağını kaydetti.

''ÜRETİCİLERDE YÜZDE 30 SERMAYE KAYBI YAŞANDI''

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Aynur Bektaş da bu yıl
manto, kaban ve mont gibi ağır hazır giyim ürünlerinin önceki yıllara göre çok satılamadığına değinerek, sektörün buna hazırlıksız yakalandığını ve iç piyasada stok mal tutan, koleksiyon mal yapanların ürünlerinin depolarda kaldığını ifade etti. Bektaş, bunun sonucunda üreticilerde yüzde 30 oranında sermaye kaybı yaşandığını söyledi.

Makro ekonomik açıdan bakıldığında ise küresel ısınmanın şirketlerde yeniden yapılanmayı gerekli kılacağına dikkat çeken Bektaş, bu konuda devletin önayak olması gerektiğini vurguladı.

Aynur Bektaş, şirketlerin, bunun etkilerinin yaratacağı iş yapış şeklindeki
ve stratejideki değişiklikler ile etkilerinin azaltılmasını tek başına yapamayacağını, konunun, devlet politikası dahilinde sivil toplum örgütleri, şirketler ve toplumun diğer kesimlerince ele alınmasının zorunlu olduğunu, makro anlamda Türkiye'yi zor bir dönemin beklediğini ifade etti.

Bu konunun aslında mikro ölçekte sektörü olumlu etkileyeceğini dile getiren Bektaş, ''İç piyasada mal satanlarla, ellerinde mal kalanlarla konuştum. Gelecek yıl fazla koleksiyon yapıp stoklarına (bu kış malıdır, bu yaz malıdır) diye mal koymayacaklar. Ağırlıklı olarak ortak sezon dediğimiz mallar üretecekler. Bu, hızlı mal alınmasını gerektiriyor. Türkiye, bu durumda zaman açısından daha avantajlı bir ülke konumuna gelecek'' dedi.

''KIŞ ÜRÜNLERİNİ ÇIKARDIK, İNCELERİ KOYDUK''

Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş. Genel Müdürü Aslı Karadeniz de küresel
ısınmanın satışlarını etkilediğini ifade ederek, Kasım aylarından itibaren normal şartlar altında mağazalarında ağır kış ürünlerinin satışının başladığını, ancak bu yıl havaların beklenildiği şekilde seyretmemesi nedeniyle ağır kış ürünlerin öngörülen ölçüde satılamadığını söyledi.

Tek markalı mağazaların bundan daha çok etkilendiğine işaret eden Karadeniz, ''Biz de mağazalarımızdan kalın kış ürünlerini çıkarıp, yerine daha ince olanları koyduk. Bu şekilde riskten en az etkilenen firmalardan biri olduk. Perakendecilerin bundan sonra en çok dikkat edeceği konulardan biri de bu olacak'' diye konuştu.

''DAHA AZ İNŞAAT YAPILACAK, DAHA AZ EV SATIN ALINACAK''

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu da her ne kadar kış aylarında önceki yıllara oranla daha fazla çalışılsa da küresel ısınmanın inşaat sektörünü olumlu etkilediğini söyleyemeyeceğini ifade etti.

Bunun etkilerine genel ekonomi çerçevesinde bakmak gerektiğini dile getiren Koçoğlu, ''Küresel ısınma ile birlikte eğer erozyon, çölleşme söz konusuysa bu ülke ekonomisine daha fazla maliyet demektir. Daha fazla maliyet de bir yerde fakirliğe sebebiyet verir. Bu nedenle daha az inşaat yapılacak, daha az ev satın alınacaktır. Kış kış gibi olmalı, yaz mevsimi de yaz gibi olmalı...'' şeklinde konuştu.

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu ise havaların
sıcak gitmesinden dolayı şu anda iş programının çok önlerinde olduklarını
belirterek, şöyle dedi:

"YAZIN BANYO YAPACAK SU BULABİLECEK MİYİZ?"

''İstanbul'da kışın ortalama çalışılmayan gün sayısını 45-50 olarak
hesaplarız. Bu sene kayıp gün hiç olmadı. Ocak ayında, Mayıs ayındaki gibi çalıştık. Yani inşaat sektörü için çok verimli bir yıl oldu, ama temennimiz mevsimlerin mevsim gibi yaşanması. Bu kadar kurak geçmesi, 'yazın banyo yapabilecek su bulabilecek miyiz?' diye kaygılandırıyor.''

MISIR ÇARŞISI VE ÇEVRESİNDEKİ ESNAF TEDİRGİN

İklim değişiklikleri sonucu ortaya çıkan küresel ısınma, gıda sektörünü de
tehdit ediyor. Daha çok kış aylarında tüketilen salep, ıhlamur, meyve ve bitki çayları, pastırma, turşu ve kestane satışları önceki yıllara göre geriledi.

Bu durumdan Mısır Çarşısı ve çevresindeki esnaf da tedirgin. Baklavacı
Güllüoğlu, bu yıl hava sıcaklıklarının da etkisiyle satışlarının düştüğünü
belirtirken, bazı aktarlar da daha çok kış aylarında tüketilen ürünlerin
fiyatlarını geçen yıla göre düşürmelerine rağmen satışların iyi olmadığını
söylediler.

Beşiktaş'ta seyyar salepçilik yapan Mehmet Karakaya, piyasadaki genel
hareketsizliğin kendi işlerini de etkilediğini belirterek, özellikle havaların
sıcak gitmesinden dolayı salep satışlarında önemli bir düşüş görüldüğünü anlattı.Karakaya, ''Ben normalde bu işi yaparken akşam saat 8.00-9.00 dedin miydi, eve giderdim. Şu anda (aynı kazancı elde etmek için) 12.00'lere, 1.00'lere kadar çalışıyorum'' dedi.

''1,2 MİLYAR YTL'LİK MALİYET...''

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, küresel ısınma sebebiyle meydana gelen kuraklığın, özellikle kışlık olarak ekilen tahıllarda rekolte düşmesine neden olacağını, bu durumun gıdada, bu ürünleri kullanan un, bisküvi ve bira sektöründe ham madde sıkıntısı yaratacağını ve bunun da maliyetlere yansıyacağını söyledi.

Kopuz, ''Eğer kuraklık devam ederse, yazlık olarak ekilen tarım ürünlerinde
de rekolte düşmeleri olacak ve bu durum ham maddesi tarım ürünleri olan gıda sektörünü ham madde sıkıntısı ile karşı karşıya bırakacaktır'' dedi.

Kuraklığın devam etmesinin kışlık olarak ekilen tahılda yüzde 10 rekolte
düşmesine sebep olacağına değinen Kopuz, ''Her bir yüzde 10 rekolte düşmesinin, ekonomiye maliyeti yaklaşık 1 milyar 200 milyon YTL olacaktır. Bu da çiftçiyi zor günlerin beklediğinin habercisidir'' görüşünü savundu.

İklim değişikliklerinin ürünlerde rekolte düşmesinin yanı sıra çeşitliliği
azalttığını ifade eden Kopuz, küresel ısınmayla birlikte tahıl üretimi ile
şeftali ve kayısı gibi meyve üretiminde azalmalar yaşanacağını kaydetti.
Vefa Boza Pazarlama Müdürü Hasan Sönmez, havaların ısınmasının boza
satışlarını düşürdüğünü, satışları kötü yönde etkilediğini belirtti.

Sönmez, ''Boza soğuk havada, hatta kar yağdığında aklımıza gelen bir içecek. Bu sene geçen seneye göre satış kaybı yüzde 30 oldu'' diye konuştu.

Satış kaybının önüne geçmeye çalıştıklarını ve ne yapabileceklerinin arayışına girdiklerini ifade eden Sönmez, ''Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Sadece kar yağdığı zaman içilecek bir içecek olmanın dışına çıkmaya çalışıyoruz. Kışın nasıl dondurma yenmeye başlandıysa, sıcak havalarda da insanların aklına boza getirmekle ilgili çalışmalar yapıyoruz'' görüşünü dile getirdi.

TARIM ÜRÜNLERİNDE SPEKÜLATİF HAREKETLER

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim
Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da kuraklığın, son yıllarda tarım ürünlerinin
fiyatlarında olumsuz yönde spekülatif hareketlere açtığını, hedge fonların bu fırsatları görerek spekülatif oyunları tarım ürünleri üzerinde oynadığını
savundu.

''KOMBİ YERİNE KLİMA İLE ISINMA TERCİH EDİLEBİLİR''

Küresel ısınmadan en fazla etkilenen sektörlerin başında ısıtma soğutma
sektörü de geliyor.

Gözle görülen en önemli gelişme, belki de iklim şartlarının değişimi ve sera
etkisinin klimayı lüks olmaktan çıkarıp bir ihtiyaç haline getirmiş olması.

Airfel Genel Müdürü Hasan Önder, konuya ilişkin değerlendirmesinde, küresel ölçekteki iklim değişikliğinin, aynı zamanda üretim ve tüketim biçimlerini de etkilediğine dikkat çekti.

Küresel ısınmanın, ısıtma soğutma sektöründeki üretim ve satış rakamlarına etkisini söyleyebilmek için ise biraz daha zaman geçmesi gerektiğini dile getiren Önder, sadece serinlemek için kullanılan klimaların geliştirilerek dört mevsim yararlanılan araçlara dönüştürüldüğüne işaret etti.

Türkiye'de çeşitli bölgelerde yürütülen doğal gaz çalışmalarının kombiye
olan talebi artırdığına değinen Önder, henüz doğal gaza geçmemiş bölgelerin fazlalığı, inşaat sektörünün gelişmesi ve çevre bilincinin artması gibi unsurların kombi sektörünü olumlu etkileyecek faktörler arasında yer aldığını vurguladı.

Önder, önümüzdeki yıllarda kombi satışlarında bölgelere göre azalmalar
olabileceğini ve klima ile ısınmanın tercih edilebileceğini belirtti.

KAR YAĞMADI, ZİNCİRLER ELDE KALDI

Araç kullananlar için kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan kar zincirlerinde, bu yıl kar yağışlarının bazı bölgelerde tahminlerin altında kalması nedeniyle istenilen satış adetlerine ulaşılamadı.

Lastikcenter.com sahibi Şenol Tiryaki, geçen yıla göre kar zinciri satışlarında yaklaşık yüzde 70 oranında azalma görüldüğünü söyledi.

Tiryaki, ''İstanbul'da yaz mı, kış mı belli değil'' diyerek, özellikle
sezonluk ürünlerden olan kar zincirlerinin, kış ayları dışında satışının
olmadığını, içinde bulunduğumuz aylarda da satışlarının durgun olduğunu aktardı.

Ekonomik krizlerin yaşandığı yıllar hariç, en kötü sezonu geçirdiklerine
dikkat çeken Tiryaki, satışlarını artırmak için karlarından fedakarlık ederek bir miktar indirime gittiklerini ifade etti.

Tiryaki, meteoroloji bültenlerini sürekli takip ettiklerini, önümüzdeki
günlerde kar yağmasını ümit ettiklerini dile getirdi.

SOBA SATIŞLARI YÜZDE 50 GERİLEDİ

Eminönü'nde yaklaşık 50 yıldır sobacılık işiyle uğraştığını belirten Nihat
Mercankaya ise sezon başında iyi giden soba satışlarının hava sıcaklıklarındaki artışla birlikte azaldığını belirterek, şunları söyledi:

''Ekim ve Kasım aylarında normal satışlar oldu. Bu Ocak ayında havaların
sıcak gitmesi dolayısıyla (satışlarda) durgunluk yaşandı. Tabii, ısınmanın bir (etkisi) oldu, daha hala onların sıkıntılarını çekiyoruz. Ocak ayında havaların iyi gitmesi piyasaya bayağı tesir etti.''

Mercankaya, soba satışlarında son iki ayda neredeyse yarı yarıya azalma
görüldüğünü dile getirdi.

SICAK GİDEN KIŞ AYLARINDA MOTOSİKLET KEYFİ

Özellikle İstanbul gibi trafiğin yoğun olduğu şehirlerde, insanları trafik
çilesinden kurtaran motosikletler de güzel seyreden havalar nedeniyle henüz garajlarına konulmadı.Honda Motosiklet Pazarlama Müdürü Can Eroskay, önceki yıllarda motosikletin sezonluk bir araç olarak görüldüğünü, Mart ayı sonunda başlayan sezonun, Ağustos ayına kadar sürdüğünü hatırlattı.

Genellikle hobi amaçlı kullanılan motosikletin, artık ulaşım amaçlı da
kullanımının arttığına işaret eden Eroskay, kış aylarının genellikle motosiklet kullanıcıları için sevimli aylar olmadığını belirtti.

Bu yılın, iyi seyreden havalar sebebiyle satışlar ve kullanıcıların konforu
açısından olumlu geçtiğini dile getiren Eroskay, Honda'nın da kış ayları
satışlarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15-20 civarında artırdığını bildirdi.

KORKUTUCU İKLİM RAPORU AÇIKLANACAK

Cuma günü açıklanacak iklim değişimi raporunun taslağı geçtiğimiz günlerde Independent gazetesinin manşeti olmuştu.

Bu alandaki en iyi iki bin bilim adamının hazırladığı BM raporunun, şimdiye kadarkilerin en korkutucusu olduğunu belirtiyor gazete: "Independent'ın ulaştığı taslak raporda, bu yüzyılda küresel olarak sıcaklığın 2 ile 4,5 derece arasında artmasının kaçınılmaz olduğu, etkilerinin somut yan etkilerle iyice şiddetlenebileceği belirtiliyor.

"Dünya ısındıkça, okyanuslarda artan buharlaşma, atmosferdeki su buharı oranını artıyor, Bu da ısınma etkisini güçlendiriyor. Tüm iklim modellemelerinde, yükselen sıcaklığın, gezegenin insan eliyle üretilmiş karbon dioksiti etkisiz hale getirme özelliğini de azaltacağını gösteriyor."


Kaynak : Kent Haber

8 Kasım 2007 Perşembe

SEO yarışması Durum raporu.

www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması devam ediyor. Ama ben yerimde sayıyorum yarışma için yapmış olduğum seo teknikleri her ne kadar işe yara sa da bu aralar pek yarışma ile ilgilenemez oldum.. ama önümüz açık daha henüz yarışma sona ermiş değil.. şunu sakın unutmayın her zaman bir şans vardır;) hepinize saygılar..

4 Kasım 2007 Pazar

Sera gazı salımını azaltmada uzlaşı

Viyana’da düzenlenen BM İklim Konferansı’na katılan 158 ülkenin temsilcileri, “atmosferi kirleten ülkelerin, sera etkisi yaratan gazların salımını sınırlandırmalarının sağlanmasını” amaçlayan anlaşmayı kabul etti.

VİYANA - Anlaşmada, “sanayileşmiş ülkelerin gaz salımını 2020’ye dek, 1990’daki düzeyinin yüzde 25 ila 40’ı arasında azaltmış olmalarının sağlanması” hedefleniyor.

Kanada, Japonya ve Rusya gibi ülkelerden gelen itirazları aşmak için bu gece yoğun biçimde çalışan heyetler, sonuçta belirli bir mutabakata ulaştı. İtiraz eden ülkeler, salınım düzeylerinin net olarak belirlenmesine karşı çıkıyor ve konferansın, ucu daha açık bir sonuca ulaşmasını istiyorlardı.

2020 için belirlenen hedef bağlayıcı değil, ancak bu hedefin konması, sanayileşmiş ülkeler için önemli bir uluslararası uyarı niteliğine sahip. Uzmanlara göre ülkeler için konan sınırlar, Endonezya’nın Bali Adası’nda aralık ayında düzenlenecek olan uluslararası iklim zirvesi için de iyi bir kılavuz olacak.

Bali’de, sera gazlarının azaltılmasını amaçlayan 1997 tarihli Kyoto Protokolü’nün sona ereceği 2012 yılından sonrasına ilişkin yeni bir uluslararası anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Kyoto Protokolü, 35 sanayileşmiş ülkenin, sera etkisi yaratan gaz emisyonlarını 2012 yılında, 1990’a göre yüzde 5 oranında azaltmış olmaları koşulunu getiriyor.

Çevreci gruplar, bu gazların yol açtığı küresel ısınma sonucu yeryüzünün ortalama sıcaklığının 2 derecenin üzerinde artmasının, büyük felaketleri getireceği uyarısı yapıyor. Sera gazı salımının azaltılmasının, 2020 yılında, 1990’daki düzeyinin yüzde 30’unun altında kalması durumunda dünyanın hastalıklarla, su sıkıntısıyla ve sefaletle boğuşacağı vurgulanıyor.

AB şimdiden, 2020 yılında yüzde 20’lik bir azaltmayı sağlayacağını taahhüt etmiş durumda. AB, diğer sanayileşmiş ülkelerin de katılımı durumunda 2020 için ek bir yüzde 10’luk hedef daha belirleyerek, 1990’a göre yüzde 30’luk bir azaltmaya gideceğini de ilan etmişti.

Küresel ısınma büyük ‘güvenlik tehdidi’

ABD’nin iki düşünce kuruluşunun hazırladığı ortak raporda, küresel ısınmanın, ABD’nin tarihte karşı karşıya kaldığı en büyük ulusal güvenlik tehditlerinden biri olabileceği” ileri sürüldü.

AMSTERDAM - “Center for Strategic and International Studies” ve “Center for a New American Security” adlı kuruluşların desteğiyle oluşturulan, güvenlik ve iklim uzmanlarını bir araya getiren bir panel tarafından hazırlanan, pazartesi günü kamuoyuna açıklanması beklenen rapora göre, küresel ısınmanın olası sonuçları, son 20 yıl içerisinde oldukça küçümsendi.

Raporda, küresel ısınma sonucu, “göç patlaması yaşanacağı, su ve diğer kaynaklar üzerinde savaşlar çıkacağı, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki gerginliğin artacağı, ülkelerin nükleer enerjiye daha çok ilgi gösterecek olmasından ötürü, nükleer silahların yayılması ile ilgili kaygıların yükseleceği” belirtilirken, gelecek 30 yıl içerisinde, dünyanın en kritik bölgelerinde “iklime bağlı istikrarsızlıklar yaşanacağına” dikkat çekildi.

Raporda su üzerindeki çatışmalar konusunda özellikle Orta Doğu bölgesine dikkat çekildi.

“NÜKLEER SAVAŞ SONRASI GİBİ OLABİLİR”
Raporda, ortalama küresel sıcaklığın 2040 yılına kadar en az 1,3 santigrat derece artmasıyla, en çok 5,6 santigrat derece artması ihtimalleri karşısında olası senaryolar sıralandı.

Sıcaklığın 1,3 santigrat derece gibi en düşük düzeyde arttığı bir ortamda “ABD’ye yönelik göçlerin artacağı, hastalıkların yayılacağı, Afrika’daki zayıf devletler arasında yeni savaşların baş göstereceği ve dünyada ülkeler arasındaki gücün, doğal kaynaklara ulaşabilmelerine göre yeniden dağılacağı” gibi sonuçlar ortaya konuldu.

İklimdeki aşırı değişiklik halinde ise “modern insan yaşamının her alanının baştan sona istikrarsız hale geleceği” kaydedildi.

Raporda, bu sonuçlar, dünyada yaşanabilecek bir top yekun nükleer savaş sonrasında insanların karşılaşacakları yaşam koşullarıyla benzerlikler taşıyacağı kaydedildi.

Rapora katkı yapanlar arasında CIA eski başkanı James Woolsey, ABD eski başkanı Bill Clinton döneminin Beyaz Saray Sekreteri John Podesta, eski başkan yardımcısı Al Gore’un güvenlik danışmanı Leon Fuerth, ABD Ulusal Bilimler Akademisi başkanı Ralph Cicerone da bulunuyor.

Kaynak : NTV-MSNBC VE AJANSLAR

1 Kasım 2007 Perşembe

Sandbox geliyorum demez :(

Ve sonunda beklediğim oldu Sandbox geliyorum demeden geldi :( www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması devam ederken ben yarışmada 6 sayfa gerilemiş bulunmaktayım o kadar fazla backlink kasmadığım halde neden bu oldu tam anlayabilmiş değilim ama yarışmanın bitmesine daha çok var ve ben hala kararlıyım 1 hafta içerisinde sıralamadaki yerime geri dönücem :) bekle beni www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması ;) şimdilik iyi günler..